Erzurum'da 93. haftadır kesintisiz olarak, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve zulmüne dikkati çekmek amacıyla sessiz yürüyüş yapan hekimler ve sağlık çalışanları bir kez daha buluştu.
Lala Mustafa Paşa Cami önünde bir araya gelen içlerinde doktor ve tıp fakültesi öğrencilerinin de bulunduğu sağlık çalışanları, Türk, Filistin ve "Doğu Türkistan" bayrakları eşliğinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla Yakutiye Medresesi'ne yürüdü.
Aile hekimi Bünyamin Yeşilyurt, Gazzelilerin aylardır, İsrail'in saldırıları altında yaşam mücadelesi verdiğini ve saldırılarda binlerce masumun hayatını kaybettiğini hatırlatarak "Artık zaman Müslümanım diyen insan için eskisi gibi değil. Müslümanın rutini; dünyalık işlerini yerine getirirken ibadetlerini eda edip kenara çekilmek değil. Zaten Müslümanım diyen kimsenin hayatı bundan yaklaşık 2 yıl öncesi gibi olmamalı. Cennet ne güzel yer değil mi? Okuduğumuz, merak ettiğimiz, gitmek istediğimiz, çeşitlerle dolu masalarımızda yemek yerken, sıcak evimizde rahat yatağımızda yatarken talip olduğunuz cennet... Tüm imkansızlıkların içerisinde, zalimle göğüs göğüse çarpışarak şehit düşen şerefli Gazzeli kardeşlerimizin de, canlarını, mallarını ve evlatlarını bu yolda feda ederek talip olduğu yer... Evet, onlarla aynı cennete talibiz...Yetmiyormuş gibi onların hallerine de seyirciyiz. Haftalardır yapabildiğimiz ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Bu hafta da bu meydandayız. Bakmaya çekindiğimiz aç bedenleri hala günbegün artarak görüyoruz. Bakınca sayılabilen kemiklere, kucaklarında yavrularının eriyişini izleyen annelere, doğum belgesini alıp eve giderken evlatlarının yaşamına son verildiğini öğrenen babalara, tek başına korkmadan adımlarını şehadete atan insanlara şahit oluyoruz. Canlı yayında soykırım izliyoruz" şeklinde konuştu.
"Canlı yayında soykırım izliyoruz"
Yeşilyurt haftalardır yapabildiğimiz ne varsa yapmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Bu hafta da bu meydandayız. Bakmaya çekindiğimiz aç bedenleri hala günbegün artarak görüyoruz. Bakınca sayılabilen kemiklere, kucaklarında yavrularının eriyişini izleyen annelere, doğum belgesini alıp eve giderken evlatlarının yaşamına son verildiğini öğrenen babalara, tek başına korkmadan adımlarını şehadete atan insanlara şahit oluyoruz. Canlı yayında soykırım izliyoruz. Biliyoruz ki üstün gelecek olan Filistinlilerdir, gevşeklik göstermeyelim, üzülmeyelim. Çünkü eğer inanmışsak üstün gelecek olan bizleriz. Ümitsiz değiliz ama gayretimiz de yeterli değil. Bir, iki, üç yıl öncesine dayanan bir mevzu olmadığını çok iyi biliyoruz. Her intifadada ezgiler yazıyoruz, şiirler okuyoruz, sloganlar atıyoruz. Ama ellerimizi onlarla birleştiremiyoruz, Hanzalanın yüzünü de döndüremedik. Bundan tam 25 yıl önce babasının yanında şehit edilen Muhammed Durra’yı hepimiz biliyoruz, dünya o zaman ona şahit olmuştu, şimdi 25 yıl sonra bugün, adı farklı olsa da bir sürü çocuğumuzu katledişini yine dünyayla birlikte izliyoruz. " dedi.
Konuşmanın ardından katılımcılar İsrail'in saldırıları nedeniyle Filistin'de hayatını kaybedenler için dua etti.